Âşık Allahverdi
Bu madde, öksüz maddedir; zira herhangi bir maddeden bu maddeye verilmiş bir bağlantı yoktur. (Mayıs 2022) |
Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda tartışma sayfasında bir yorum yapın.
|
Aşık Allahverdi | |
---|---|
Doğum | 1775 Göyçe (Geğarkunik) Şafak (Vanevan), şimdiki Ermenistan |
Ölüm | 1880 Göyçe(Geğarkunik), Şafak (Vanevan), şimdiki Ermenistan |
Takma ad | Ak Aşık |
Meslek | Şair,Ozan |
Dönem | Türk halk edebiyatı |
Âşık Allahverdi (Ak Âşık), 1775-1880 yılları arasında yaşamış, Azeri halk şairi, ozanıdır.
Hayatı
[değiştir | kaynağı değiştir]Âşık Allahverdi'nin XVIII. yüzyılın sonu, XIX. yüzyılın başlarında (1775-1880) yaşadığı tahmin ediliyor. Çok da uzak olmayan bir tarihte yaşayıp eserlerini yaratsa da, Ak Âşık hakkında bilgiler o kadar da çok değildir. XIX. yüzyıl Göyçe Âşık Okulunun en ünlü sanatçılarından olan Ak Âşığın, yaratıcılığı gibi hayatı, soyağacı ilginçtir.[1]
Söylenenlere göre, Allahverdi'nin doğuştan saçı, kaşı, kirpiği ak olduğu gibi, dünyaya bakışı, yaratıcılığı da farklı olmuştur. Ömrünün gününü âşık sanatına bağlayan Allahverdi, halk arasında Ak Âşık adıyla tanınıp şöhret bulmuştur.
Allahverdi'nin Ak Âşık diye çağrılması ile ilgili başka bir rivayet de mevcuttur. Halk bilimcilerin araştırmalarına göre, Ak Âşığın babası Şeyh Osman Sufi-Derviş tekkesinin mürşidi olmuş, müritleri ile kuzeyden, muhtemelen Kazah-Şemşeddil ya da o bölgeye ait Karakoyunlu göçüp Şerurda, Aras'ın yanındaki Kosacan köyünde yerleşmiştir. Şeyh Osman ve oğlu Kara Osmanoğlu âşık olmasalar da, güzel saz çalıp okularmış. Ancak onların âşıklığı tekke töreni çemberinden kenara çıkmazmış.
Ak Âşığın ablasının da saz-söz sanatının bilicisi olduğu, Kosacanda gelin olmasına rağmen, ölesiye sazı yere koymadığı olguları mevcuttur. Günümüze ulaşan rivayetlere göre, Ak Âşık Aras'ın ötesinden Telli Cafer'in kızı Süsenber hanımla aile kurmuş, "Süsenberi" havası da işte onun şerefine oluşmuştur. Âşığın İsmail ve Muharrem adında iki oğlu olduğu da bilinmektedir.
Ak Âşığın Göyçe'ye göçmesi nedenini ise araştırmacılar iki olaya bağlıyor. Babası öldükten sonra ailenin tüm ağırlığının Allahverdi'nin üzerine düşmesi ve o zaman zarfında Kaçarların İran'da ve Kafkasya'da kol gezmesidir.
Halk kendi kahramanını mitleştirmeyi sevmesiyle beraber söylenenlere göre, Allahverdi'ye Allah tarafından verilen yetenek ile saz çalıp okumasıyla hastalara şifa olduğu rivayet edilir. Bu haber kısa sürede Doğu Anadolu hakimlerinden Serdar Hüseyin Paşa'ya ulaşır. Uykusuzluktan azap çeken Serdar Hüseyin Paşa, âşığı ne pahasına olursa olsun, bulup getirmelerini emreder. Gönderilen silahlı grup onu çok ararlar, Göyçede bulup Serdar Hüseyin Paşa'nın huzuruna götürürler. Ak Âşık 5 yıla yakın burada kalır. Söylenenlere göre, âşık ilk saz çalışı ile Serdar Hüseyin'i uyutuyor. Paşa'nın adamları Paşa'nın öldüğünü sanıp, Allahverdi'yi öldürmek istiyorlar. Serdar Hüseyin 2 gün 2 gece yatıp uyur. O andan itibaren derdine deva olan Ak Âşığı hiçbir yere bırakmaz.
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Şubat 2012.
Yapılan Çalışmalar
[değiştir | kaynağı değiştir]- Mürsel Hekimov, "Üstad aşıklar", Bakü: Gençlik, 1983, sayfa.50-54.
- Terlan Göyçeli. "Göyçe aşık mektebi". Bakü-1998. sayfa.23-27.
- Azad Ozan Kerimli, "Musiki dünyası" dergisi, №1, 2000 sayfa.69.
Azerice eserlerine örnek
[değiştir | kaynağı değiştir]- Durnam, gedər olsan bizim ellərə,
- Qatıq söylə, qaymaq söylə, yağ söylə.
- Əgər soruşsalar Ağ Aşığın halını,
- Boynu armud saplaq, canın sağ söylə